Vampirler hakkında ilginç bilgiler

- Vampirlerden oluşan bir gruba kapan, kuluçka, meclis, sürü veya klan gibi çeşitli isimler verilmiştir.
- Vampir folklorunda, bir vampir başlangıçta kemiksiz yumuşak bulanık bir şekil olarak ortaya çıkar. Kırmızı, parlayan gözleri olan bir “kan torbası ”dır. Burun yerine kan emmek için kullandığı sivri bir hortumu vardır. 40 gün boyunca hayatta kalabilirse, o zaman kemikleri gelişir ve bir bedene kavuşabilirler. İşte o andan sonra daha da tehlikelidir ve öldürmesi zorlaşmıştır.
- Muhtemelen tüm zamanların en ünlü vampiri olan Bram Stoker’in yazdığı Kont Dracula kitabında, Tevrat’ın beşinci kitabı Tesniye’de 12:23 de “Kan hayattır” sözünden alıntı yapılmıştır.
- Kuzeybatı Avrupa’daki ölülerin mezarları üzerinde “dolmens” adı verilen tarih öncesi taş anıtlar bulunmuştur. Antropologlar, vampirlerin yükselmesini önlemek için mezarların üzerine yerleştirildiklerini düşünüyorlar.
- Porfirya (“vampir” veya “Drakula” hastalığı olarak da adlandırılır) adı verilen nadir bir hastalık, güneş ışığına karşı aşırı hassasiyet gibi vampir benzeri semptomlara neden olur. Aşırı durumlarda, dişler kırmızımsı kahverengi lekeli olabilir ve sonunda hasta çıldırılabilir. Kan pigmenti hemoglobinin anormal metabolize olması nedeniyle meydana gelen nadir bir kalıtsal hastalıktır. Porfirinler idrarla vücuttan atılır; diğer semptomlar arasında ruhsal rahatsızlıklar ve cildin ışığa karşı aşırı hassaslığı bulunur.
-
III. Vlad (Kazıklı Voyvoda) zulmü vampir efsanelerine katkıda bulunmuştur
Vampir efsaneleri, aynı zamanda Kazıklı Voyvoda (c. 1431-1476) olarak da bilinen Eflak Beyliği Voyvodası Vlad’a dayanmakta olabilir. İnsanların kafalarına şapka çivilemek, canlı canlı derisini yüzmek ve kazıklara oturtmak gibi vahşice davranışları vardı. Ayrıca, düşmanlarının kanına ekmek doğrayarak yemeyi severdi. Vlad ismi, tarihte Dracula olarak tanımlanan ejderha veya Dracula’nın oğlu anlamına gelir. Kazıklı Voyvoda Vlad’ın 1476’da öldürülmesine rağmen, mezarının boş olduğu bildirilmiştir.
- Tarihte tıbbi hastalıklar nedenyile vampir olmakla suçlanan kişiler, “haematodipsia” kan için cinsel arzu duyma ya da “hemeralopia” gündüz körlüğü rahatsızlıkları çekiyor olabilirler. Anemi (“kansızlık”) ise genellikle bir vampir saldırısına uğramış olmanın belirtisi ile karıştırılmıştır.
- En ünlü “gerçek vampirlerden” biri, kızlara işkence ederken, gençlik ve güzelliğini korumak için kanlarıyla yıkanmakla ve ısırmakla suçlanan Kontes Elizabeth Bathory (1560-1614) idi. Söylentilere göre çok çekici bir kadındı.
- Vampirlerin en eski söylentilerinden biri, M.Ö. 4.000 yılıyla tarihlenen eski bir Sümer ve Babil mitinde bulunmaktadır ve vampiri ekimmu ya da edimmu (kapan kişi) olarak adlandırmaktadır. Ekimmu, doğru bir şekilde gömülmemiş olan ve yaşamı emmek için intikam dolu bir ruhaniyet olarak geri dönen bir tür uruku ya da utukku (bir ruh ya da şeytan) dır.
- Antik Mısır metnine göre “Pert em Hru” (Mısır Ölüler Kitabı) da, “Eğer “ka” (ruhun beş parçasından biri), özel kurban almazsa, mezarından çıkarak beslenmek için yaşamın kanını içer” yazmaktadır. Ayrıca Mısır tanrıçası Sekhmet’in kan içtiği biliniyordu. Hindistan’ın antik tanrıçası Kali’nin de kan içmek için güçlü bir isteği vardı.
- Birçok akademisyen, “vampir” kelimesinin Macarca vampir kelimesinden ya da Ural Altay Türkçe’sinde “upior”, “upper”, “ubir” ve “upyr” kelimelerinden gelmektedir. Bu kelimeler yaşamı emerek hayatta kalan bir varlığı anlatmak için kullanılmaktadır. Nosferatu kelimesinin ise Yunanca “veba taşıyan” anlamındaki “nosoforos” sözcüğünden türediğini söylemektedirler. Aynı zamanda Sırplar arasında “Bamiiup” veya Hırvatça “Pirati” kelimeleri de vampir’i ifade etmektedir. Farklı kültürlerde “vampir” için kullanılan birçok terim vardır bu da Vampirlerin insanların zihnine farklı kelimelerle de olsa girdiğini göstermektedir.
- Antik Çin’de vampirlere Chiangiang Shih (beslenen-ölü) diyorlardı. Kırmızı gözleri ve çarpık pençeleri vardı. Onların kadınlara saldırmalarına neden olan güçlü bir cinsel güdüye sahip oldukları söyleniyordu. Daha güçlü hale geldiklerinde, Chiangiang Shih uçabilme yeteneğini kazanıyor, uzun beyaz saçları büyüyor ve aynı zamanda kendini bir kurta dönüştürebiliyordu.
- Hem vampirler hem de zombiler genellikle “ölümsüz”olsalar da, ortaya çıktıkları mitolojiye bağlı olarak aralarında farklılıklar vardır. Örneğin, zombiler vampirlerden daha düşük bir zekaya sahiptirler, kandan ziyade beyin ve insan etini tercih ederler, sarımsaklara karşı bağışıktırlar, büyük olasılıkla aynada yansımaları vardır, büyük ölçüde Afrika mitine dayanırlar, çürüyen kaslar nedeniyle daha yavaş hareket ederler, kiliseye girebilir ve ateş veya güneş ışığından korkmazlar.
- Bir vampir hakkındaki ilk tam kurgu roman çalışması John Polidori’nin The Vampyre adlı kitabıdır. Roman yanlışlıkla Lord Byron’un adı altında yayınlanmıştır. Polidori (1795-1821) Byron’un doktoruydu ve vampirini tasvir ederken Lord Byron’u örnek almıştır.
- İlk vampir filmi, 1912’de yayınlanan “Secrets of House No. 5” (5 Numaralı Evin Sırları) dır. FW Murnau’nun sessiz siyah-beyaz fili Nosferatu, 1922’de yayınlandı. Ancak, Tod Browning’in Dracula’sı, erotik, büyüleyici, smokin ve pelerinli idi. Bela Lugosi tarafından canlandırılan bu aristokrat vampir tarzı, daha sonraki vampir filmleri ve edebiyatının ayırt edici özelliği oldu.
- Bir vampirin sözde hayvan dünyasında kontrolü vardır ve yarasa, sıçan, baykuş, güve, tilki veya kurt haline dönüşebilir.
-
Bu 800 yıllık iskelet, muhtemelen bir “vampir” mezarı, göğsüne bir demir çubuk saplanmış olarak bulundu.
2009 yılında, altıncı yüzyıldan kalma ağzına bir taş sıkıştırılmış bir kadın kafatası, vebadan ölenlerin kalıntılarının yakınında bulundu. O yüzyılda, şüpheli bir vampirin, vebalıların bedenlerinden beslemesini veya yaşayanlara saldırmasını önlemek için ağzına bir kaya veya tuğla sıkıştırmak sıkça yapılan bir şeydi. Bu kadın vampirler, sık sık Avrupa genelinde hıyarcıklı veba salgınına neden olmakla suçlanıyorlardı.
- Birkaç efsaneye göre, eğer birisi şüpheli bir vampir tarafından ısırıldıysa, yanmış bir vampirin küllerini içmelidir. Bir saldırıyı önlemek için ise, bir kişi vampirin kanıyla ekmek yapmalı ve onu yemelidir.
- Sinema ve edebiyatta geçen vampirler tipik olarak folklorik vampirlerden ayrılırlar. Örneğin, filmlerdeki vampirler tipik olarak solgun, aristokratik, çok yaşlı ve geldikleri yerin topraklarına ihtiyaç duyarlar. Olağan üstü güzeller ve genellikle vampir olmak için ısırılmaları gerekir. Buna karşılık, folklorik vampirler (Bram Stoker’dan önce – Dünyanın en çok bilinen romanlarından Drakula ‘nın yazarıdır) genellikle köylülerdir, yeni ölüdür, başlangıçta şekilsiz “kan torbaları” olarak görünürler, yerli topraklarına ihtiyaç duymazlar ve sıklıkla bir kazığa bağlanarak yakılırlar.
- Kapı eşikleri tarihsel olarak önemli bir sembolik değer taşıdılar ve bir vampir davet edilmedikçe bir eşiği geçemez. Eşik ve vampirler arasındaki bağlantı, bir suç ortaklığı veya izin kavramı gibi görünüyor. Kötülüğün girmesine izin vermek bir suç ortaklığıdır ve bir kez izin verildiğinde, kötülük herhangi bir zamanda tekrar girebilir.
- Hıristiyanlıktan önce vampirleri kovma yöntemleri arasında sarımsak, alıç dalları, üvez ağaçları (daha sonra haç yapımında kullanılır), tohumların serpilmesi, ateş, bir mezar kazıcının küreği ile başını kopartma, tuz (korunma ve saflıkla ilişkilidir), demir, çan, horoz ötme sesi, nane, akan su ve bir dörtyol ağzına şüpheli bir vampirin gömülmesi gibi yöntemler uygulanmaktaydı. Aynı zamanda bir cesedin yüzü aşağıya gelecek şekilde gömülmesi, bu sayede canlanırsa yanlış yöne kazıp yeraltında kaybolması düşünülmüştü.
- Hıristiyanlığın ortaya çıkmasından sonra vampirleri kovma yöntemleri arasına kutsal su, haç ve Eucharist ayin gofretleri eklendi. Bu yöntemler genellikle vampir için ölümcül değildi ve bunların etkili olması kullanıcının inancına bağlıydı.
-
Bram Stoker, 1890’da İngiliz kasabası Whitby ziyaretinden aldığı ilahmla Dracula romanını yazmıştır.
Bram Stoker’ın Dracula (1897) romanı, vampir mitolojisinde kalıcı etkisini devam ettirmektedir ve roman 120 yılı aşkın bir zamandır hala basılmaktadır. Bazı araştırmacılar romanın açıkça bir Hıristiyan alegorisi olduğunu söylüyorlar; diğerleri ise Viktorya dönemini yansıtan kitabın gizli psiko-cinsel kaygılar içerdiğini öne sürmektedir.
- Geleneksel vampir kovucu olan Sarımsak, 2.000 yıldan fazla bir süredir korunma şekli olarak kullanılmıştır. Eski Mısırlılar, sarımsakların Tanrı’dan bir armağan olduğuna inandılar, Romalı askerler onlara cesaret verdiklerini düşündüler, denizciler onları karaya oturmaktan koruduklarına inandılar ve Alman madenciler, yeraltına girdiklerinde onları kötü ruhlardan koruduklarına inandılar. Çeşitli kültürlerde, gelinler, koruma amacıyla giysilerinin altında sarımsak taşıdılar ve insanları çok çeşitli hastalıklardan korumak için sarımsak kullanıldı. Günümüzün bilim adamları, sarımsakta bulunan Allisin’in, çok etkili bir antibiyotik olduğunu buldular.
- Güneş ışığının vampirleri öldürebilmesi, Vampirlerin diğer vampirleri öldürmeleri için kullanılabileceği gibi belki de ABD hükümetinin 1950’lerde Filipinler’deki batıl inançlı gerillaları korkutmak için başlattığı modern bir icat olabilir. Ann Rice’ın popüler romanı “Interview with a Vampire” (Vampirle Görüşme)’dan sonra Lord Ruthven ve Varney gibi diğer vampirler de gün ışığında yürüyebildiler.
- Vampirlerin tabutta uyması gerektiği efsanesi, büyük olasılıkla mezarlarına ya da tabutlarına oturmuş cesetleri anlatan mezarcıların ve cenaze yıkayıcıların bildirimlerinden kaynaklanmaktadır. Bir cesetin yatarken oturur pozisyone geçmesi gibi ürkütücü bir olay, çürüme sürecinden kaynaklanabilir.
- Bazı efsanelere göre, bir vampir eski eşi ile cinsel ilişkiye girerse çoğu kez hamileliğe yol açar. Aslında, bu inanış, dini nedenlerle evlenmemesi gereken bir dulun neden hamile kaldığına dair elverişli bir açıklama yapmıştır. Ortaya çıkan çocuğa Bulgarca’da “Gloglave”, Arnavutça’da “Dhampir” veya eski Orta Asya Türkçe’sinde “Vampirdzii” adı verilirdi. Çocuk dışlanmaktan ziyade, bir vampiri öldürme gücüne sahip bir kahraman olarak düşünülmüştür.
- Stephanie Meyers tarafından yazılan Alacakaranlık kitap serisi (Alacakaranlık, Yeni Ay, Tutulma ve Şafak Vakti) ve filmleri, tutkunları sayesinde son zamanlarda dünya çapında en popüler Vampir kurgusu olmuştur. Meyers, kitapları yazarken vampir mitolojisini hiç araştırmadığını itiraf etmiştir. Gerçekten de, onun vampirleri geleneği farklı şekillerde bozmaktadır. Örneğin, sarımsak, kutsal öğeler ve güneş ışığı onun vampirlerine zarar vermez. Bazı eleştirmenler, gençlerin cinsel gerilim ve yabancılaşma duygularını yakaladığı için kitaplara bolca övgüde bulunmuşlardır.
- Vampir histerileri ve şüpheli vampirleri “öldürmek” için yapılan eylemler, Avrupa’da 18. yüzyılın ortalarında o kadar yaygındı ki, bazı yöneticiler ölenlerin mezardan çıkmasını önlemek için yasalar çıkardılar. Bazı bölgelerde kitlesel histeri, vampir olduğuna inanılan insanların kamu önünde idam edilmelerine yol açtı.
- Folklore (Halk bilimi) göre bir kişinin vampire dönüşmesi için yalnızca ısırılması değil, aynı zamanda bir kurtadam olması, büyü yapılmış, aforoz edilmiş, intihar etmiş, gayri meşru olması, ölü doğmuş veya vaftiz edilmeden ölmüş olması da yeterlidir. Buna ek olarak, bir kurt tarafından öldürülmüş koyunun etini yiyen, yedinci oğul olan, bir vampir tarafından hamile bakılan bir kadının doğan çocuğu, gömülmemiş bir vücudun üzerine basan bir rahibe, dişli doğan bebekler ya da gömülmeden önce cesedinin üzerine bir kedi atlayan kişiler de vampirlere dönüşebiliyordu.
- Vampirlere ait bazı halk hikayelerinde vampirler evlenip, kasap, berber ve terzi gibi vampirlere uygun işleri üstlenebilecekleri başka bir şehre gidebilirler.
- Kan içme eylemi bir vampiri tanımlamak için yeterli değildir, sadece belirleyici bir özelliktir. Bazı kültürlerde, bir kurbanın kanını içmek, içen kişinin kurbanının gücünü almasına, bir hayvanın yeteneklerini almasına ya da bir kadını daha doğurgan hale gelmesini sağlamaktadır. Kırmızı renk de birçok vampir ritüeline karışmıştır.
- Balkanlarda bazı bölgelerde yaşayan insanlar, balkabağı veya karpuz gibi meyvelerin, 10 günden uzun süre dışarda kaldıklarında veya Noel’de tüketilmedikleri takdirde vampir olacağına inanıyorlardı. Vampir kabakları veya karpuzlarının dişleri olmadığı için korkunç değildirler. Fakat meyvenin dışındaki bir damla kan, bir vampire dönüşmek üzere olduğuna işarettir.
- Son yıllarda çocuk kurgusunun en popüler vampiri, vejeteryan vampir olarak mutlu bir varoluş sergileyen sevimli küçük tavşan olan Bunnicula idi.
- Bazı tarihçiler Prens Charles’ın Vlad Dracula’nın oğlu olan Kazıklı Voyvoda’nın doğrudan torunu olduğunu iddia ederler.
- Deniz kızları da vampir olabilirler – fakat kan emmek yerine, kurbanlarının nefesini emerler.
- Joseph Sheridan Le Fany’nin kadın vampiri “Carmilla” hakkında 1872 tarihli gotik romanı, kadın ve lezbiyen vampirlerin prototipi olarak kabul edilir ve Bram Stoker’in 1897’de yazdığı Dracula’sını büyük ölçüde etkilemiştir. Hikayede, Carmilla’nın sonunda bir vampir olduğu öğreniliyor ve folklor ilaçları ile etkisiz hale getiriliyor, kan dolu tabutunda kazıkla öldürülüyor ve başı kesilip yakılıyor.
- Yirminci yüzyılın sonuna gelindiğinde, vampirlerle ilgili 300’den fazla film yapılmış ve bunlardan 100’ünde Drakula başroldedir. Son 25 yılda, 1000’den fazla vampir romanı yayınlanmıştır.
- Susam Sokağı’ndan Kont von Count olan Muppet vampiri, gerçek vampir efsanesine dayanmaktadır. Susam Sokağı’nda bir vampiri caydırmak için kullanılan yönetmlerden, bir kapının dışına tohumları (genellikle hardal) ya da bir pencerenin dışına balık ağı asmaktır. Vampirler, filizdeki tohumları veya delikleri saymaya odaklanırlar ve bu onları güneş doğana kadar odada beklemeye mecbur tutar.
- Vampir mitolojisinin en son bilinen gelişimi, Buffy the Vampire Slayer ve onun yan ürünü Angel. Buffy oldukça ilginçtir; Sarah Michelle Gellar tarafından canlandırılan genç bir vampir avcısının ve onun Scooby çetesinin, yirminci yüzyıl dünyasına gerçek vampirizmi taşımaktadır. Bu, aynı zamanda dizinin “Buffy Çalışmaları” yada “Buffyology” genel adıyla farklı akademik araştırmaları içermesi açısından oldukça dikkat çekicidir. Yaygın bir disiplin olarak kabul edilmemesine rağmen, “Buffy Çalışmaları” terimi, genellikle Buffy ile ilgili yazılarda yaygın olarak kullanılmaktadır.
6 Responses
[…] folkloru, Adem’in ilk karısı Lilith’in uyuyan bebeklerden kan emen kara bir vampir kedi olduğunu anlatır. Bu, batıl inanç nedeniyle kedinin uyuyan bir bebeği boğacağı veya […]
[…] iki yıldızın ilişkisi tipik olarak türbülanstır, bir yıldız diğerinden gaz emen bir “vampir yıldız” gibi […]
[…] Yunanlılar, kızılların öldükten sonra vampirlere dönüşeceklerine […]
[…] Vampirler hızlı, güçlü, öldürmesi zor, nispeten zeki ve hücre yenilenmesi olan kurgusal varlıklardır. Zombiler ise yavaş, oldukça zayıf, öldürmesi kolay ve aptaldır. Yani, bir zombi ve vampir arasındaki bir kavgada, vampir büyük olasılıkla kazanacaktır. […]
[…] Vampirler, kurtadamlar, zombiler ve mezardaki diğer canlılar, insanoğlunun ölümle ilgili kaygı veya anksiyeteleri olduğunu yansıtır. […]
[…] Yunanlılar, birisinin kurt tarafından öldürülen bir kuzunun etini yemesi halinde, bir vampir olma riskiyle karşı karşıya olduğuna […]